Doğaya Sahip Çıkmak için Günlük Yaşantımızda Uygulayabileceğiniz 9 Çevre Dostu Öneri

Günümüzde dünyanın boğuştuğu en büyük sorunlar arasında çevre kirliliği ve iklim değişikliği yer alıyor.
Buzulların erimesi, küresel ısınmanın artış göstermesi, okyanusların ve doğanın plastik atıklarla kirletilmesi ve yüksek miktardaki karbon emisyonu gibi sebepler ekolojik dengeyi ve dolayısıyla canlı yaşamını tehdit ediyor. Özellikle son yıllarda bu konularda farkındalık oluşturmak için hem hükümetler hem de aktivistler tarafından çalışmalar yapılsa da uzmanlar çok geç kalınmış olabileceğini belirtiyor.Gezegenimiz bu konuya dair bizlere pek çok sinyal veriyor. Nitekim iklim değişikliğinin tarihi çok eskilere dayanıyor. Bunun arkasında ne yazık ki beşeri sebepler bulunuyor. İnsanlar olarak, yüzlerce yıldır havaya, suya ve de doğaya kasıtlı/ kasıtsız zarar veriyoruz. Sanayileşmeyle birlikte artan yoğun karbondioksit ve sera gazı salınımı, nüfus artışıyla birlikte yaşanan kentleşme ile Birinci ve İkinci Dünya Savaşı gibi küresel olaylar iklim değişikliğini tetikledi. Artan çevre ve hava kirliliğiyle ise iklim krizini beraberinde getiriyor. Eğer önlem alınmazsa, sonuçlar insanlığı tehdit edecek boyutta olabilir. Bu nedenle insanlar olarak; hem gezegenimizi hem de canlı yaşamını korumak adına yapabileceklerimizi yazdık. Günlük yaşamımızdaki bazı küçük alışkanlıkları değiştirerek bile, çevre kirliliğine azaltmaya dolayısıyla da küresel ısınmanın önüne geçmeye yardımcı olabiliriz.
İklim değişikliği nedir?
İklim değişikliği sözlük tanımıyla; Dünya’nın iklim ve hava şartlarında yaşanan uzun vadeli değişikliklere deniyor. Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nin New York şehrindeki Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü (Goddard Institute for Space Studies) tarafından yürütülen bir çalışma, insan kaynaklı sera gazları ve iklim değişikliğine neden olan atmosferik partiküllerin 20. yüzyılın başlarından bu yana dünyamızı etkilediğini gösterdi. Bilim insanları iklim değişikliğinin bizleri nasıl etkileyebileceği konusunda neredeyse bir yüzyıldır araştırmalar yapıyor. 1800’lerde, insanlar tarafından üretilen karbondioksitin (CO2) ve diğer gazların atmosferde toplanıp Dünya’yı izole edebileceğini öne süren deneyler endişeden çok merakla karşılanmıştı. Ancak şu an bu durumun Dünya’yı ve canlı yaşamını gerçekten tehdit ettiği görülüyor.
Çevre kirliliği nedir?
Çevre kirliliği; çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle bozulması anlamına geliyor. İnsanlar çevreyi birçok farklı şekilde kirletiyor. Bu da canlıların yaşadığı ekosistemin bozulmasına neden oluyor. Büyük fabrikaların kimyasal atıklarının sulara karışması, plastik kullanımının yaygınlaşması, fosil yakıtların kontrolsüzce kullanılması gibi pek çok sebep okyanuslara, havaya ve de karaya dolayısıyla da burada yaşayan canlılara zarar veriyor. Özellikle plastik kullanımı, çevre kirliliği konusunun ana sorunlarından birini oluşturuyor. Plastik atıklar son derece yaygın. Öyle ki; “Dünyanın Çatısı” olarak adlandırılan Everest Dağı’nın zirvesine yakın noktalarda bile mikroplastik atıklar keşfedildi.
Çevreyi korumak ve iklim değişikliğinin önüne geçmek için neler yapabiliriz?
İklim krizi ve çevre kirliliği insanlığı tehdit eden bir boyutta. Ancak gezegenimizi kurtarmak için henüz geç değil. Dünyanın yok olmasına engel olmak için yapabileceklerimiz bulunuyor.
- Plastik kullanımını azaltmak
Son birkaç yıllık verilere göre dünyada yılda ortalama 100 milyon ton plastik üretiliyor. Plastik ise doğada kolayca çözülmüyor. Bir plastik poşetin doğada tamamen yok olabilmesi için neredeyse bin yıl geçmesi gerekiyor. Öte yandan plastik kullanımı hem okyanusları hem de karayı kirletiyor. Dünyada her yıl on binlerce hayvan plastik atıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu nedenle dünyayı korumak için plastik kullanımını azaltarak işe başlayabilirsiniz. Plastik kullanımını azaltmak için; alışverişlerinizde plastik poşetler yerine bez çantalar kullanabilir, yemek siparişlerinizde plastik servis istemeyebilir, kahve alırken karton bardak yerine kendi termosunuzu kullanabilir ve pet şişe yerine matara alabilirsiniz. Yalnızca bunlar bile plastik tüketimi konusunda büyük fark yaratacaktır.
- Deodorant, parfüm gibi kozmetik ürünlerin kullanımı sınırlandırmak
Deodorant, parfüm ve vücut spreyi gibi ürünlerin içeriğinde bulunan CFC gazı parçalanmıyor ve karşısına çıkan diğer moleküller ile birleşmeden atmosferde yükselebiliyor. Bu da ozon tabakasındaki deliğin daha da büyümesine sebep oluyor. Ozon tabakasının genişlemesi ise küresel iklim değişikliğini büyük bir çıkmaza sokuyor. Bunun önüne geçmek için, deodorant yerine organik roll-onları tercih edebilirsiniz. - Evsel atıkları geri dönüştürmek
Günümüzde geri dönüşüm, tüketimin doğal dengeyi bozmamasını sağlamak adına oldukça önemli. Çünkü ürünlerin geri dönüştürülmesi hem sıfırdan üretilmesine göre daha az enerji gerektiriyor hem de geri dönüştürülen ürünler sayesinde doğal kaynaklar daha az kullanılıyor. Bilindiği üzere kağıt üretimi için ağaçlar kesiliyor. Ancak kağıt atıklarını ayrıştırıp geri dönüşüme verdiğinizde, en azından birkaç ağacı kurtarmış oluyorsunuz. Aynı şekilde çevreye zararlı olan plastikler de geri dönüştürülebilir.
- Organik besinleri tercih etmek
Günümüzde birçok gıda geleneksel tarım ile üretiliyor. Geleneksel tarım yöntemlerinde yoğun kimyasal ilaçlamalar yapılıyor. Bu kimyasalların salınımı hem havayı hem de toprağı kirletiyor. Bu nedenle organik tarım ile üretilen ürünleri tercih etmek çevre dostu bir öneri olarak öne çıkıyor. - Çevre dostu ürünlere yönelmek
Özellikle son yıllarda sürdürülebilir ürünlerin kullanımı arttı. Sürdürülebilirlik, ekolojik dengenin korunması, biyolojik çeşitlilik ve plastik atıklarla mücadele konusunda tüm dünyanın önem verdiği bir konu. Sürdürülebilir ürünler; tamamen çevreye zarar vermeden üretiliyor. Ürünlerde geri dönüştürülebilir maddeler kullanılıyor ve atık oluşumunun önüne geçiliyor. üretilen bu ürünleri tercih ederek, çevre kirliliğinin önüne geçmeniz mümkün. Pinealis olarak bizler de; çaylarımızı doğaya saygılı geri dönüşümlü poşetlerde tüketicilere ulaştırıyoruz.
- Doğal kaynakları tasarruflu kullanmak
Olası bir ikim krizinde dünyanın kuraklık yaşaması son derece mümkün. Bu nedenle de başta su olmak üzere doğal kaynakları tasarruflu kullanmak gerekiyor. Bunun için; suyu gerektiği kadar kullanmaya özen gösterebilir, bozuk muslukları tamir ettirebilir, gereksiz yanan lambaları kapatabilirsiniz. Bu şekilde ise Dünya’nın korunmasına katkı sağlayabilirsiniz.